29 Haziran 2009

Kalbim sızlıyor




26 Haziran'dı doğumgünün , geç kaldım ama unutmadım hep aklımdaydın.. sadece o gün değilki zaten, aklımızdan hiç çıkmadın gittiğin günden beri..1992 senesinde çizdiğin bu resim altta ellerin biri mezarlığa ve deniz kenarına diğeri gökyüzüne ve yıldızlara , geceye uzanıyor ... sen de deniz kenarında ayrıldın aramızdan ve gitmeden bir gece önce yıldızını gösterdin...






15 sene önce 26 Haziran 1994'de dedim ki ; " Abla ben sana İstanbul'a gidince alıcam hediyeni" sen de "tamam" dedin belli belirsiz, işte o an cız etti yüreğim nedenini çok sonra anlayacağım... Sen o gün 20 yaşını doldurdun, ben henüz 16'tıydım... ve o günden sadece 40 gün sonra aramızdan istemeyerek ayrıldın.. Biz çaresizliğin ne demek olduğunu işte o gün öğrendik.. Sen gittin biz geceleri sessizce ağlamayı öğrendik, her birimiz arkandan gelecekken, geride kalanların çektikleri acıları tecrübe ettik vazgeçtik, vazgeçmeyi öğrendik, sen gittin biz ölümü öğrendik ...









Ben sanki sen 26 Haziran da doğmamışsın gibi yapamıyorum, ben her sene matematiği yeni öğrenen küçük bir öğrenci gibi tek tek hesaplıyorum , yaşasaydın eğer kaç yaşına gireceğini.. Bazen farketmeden defalarca... ben 4 kardeşken aramızdan gittin diye 3 kardeşmişiz gibi yapmak istemiyorum.. Yeni tanıştığım insanlara sorduklarında 3 kardeşiz demek zorunda olduğum zamanlar bile içim acıyor , sanki sen hiç olmamışsın gibi, sanki seni incitiyormuşum gibi.. ve eğer yaşasaydın bugün 35 Yaşında olcaktın.. Yolun yarısı derya şairimiz , sen gittiğinde daha yolun başındaydın...






Zayıf hafızam eksiltmesin diye anılarımızı taze tutmaya çalışıyorum ...Hani Aytül, sen ve ben geç saatlere kadar sohbet eder, şakalaşır ve hayaller kurardık..sen zaman zaman yalnızlığa bürünür şiirlerini yazardın ....Hünkar'ın babama bizi ispiyonlamasına saatlerce gülerdik ... Sen sevdiğin kurabiyeleri yapardın, biz sofrayı hazırlardık...


Gitmeden son gece Aytül , sen ve ben yolda yürürken ikimizin koluna girmiştin , çok neşeliydin belki de 2 gün sonra Gökçeada'ya büyüdüğün yere babanemlerin yanına gideceğin için, belki de boşanma kararı alıp bir psikopatın ellerinden kurtulduğun için bilmiyorum , birden heyecanla Aytül'le bana gökyüzündeki en parlak yıldızı gösterdin... O gün bugündür ne zaman geceleri gökyüzüne baksam o yıldızı ve seni arıyorum...




Birgün bana "belli olmaz belki 1 gün kitabım çıkar" dediğini anımsayarak, 15 sene önce alamadığım hediyeni, 20 yaşına kadar Betül'ce yazdığın şiirleri kitap haline getirerek vermek istedim, istedik.. 1900 kitabın okuyucuyla buluştu en çok çaresiz kadınlara yardım etmek seni mutlu ederdi bu yüzden bizde gelirini Mor Çatı'ya bağışladık..








Ve ömrümüzce sana hediyemiz dua'larımız hep seninle , mekanın cennet olsun... İnsan çok sevdiği birini kaybettiğinde kalbine 40 iğne saplanırmış iğneler zamanla tek tek çıkarmış ama 1 iğne ölene kadar kalıp kalbini sızlatırmış...


Kalbimiz sızlıyor sen gittin gideli ...